10 Şubat 2010 Çarşamba

Ege'den inciler

Bu bloga yazdığım malum sebeplerden dolayı bal kabağımın kreş durumu hayal olunca biz de farklı ufak çapta kreş vari yerle baktık. Bize en yakın olanı tercih edip başladık. Önceleri her ne kadar sadece seyirci modunda takılsa da şimdilerde daha katılımcı... Burada bu yaş dönemi için sınıfta anne ya da babalarda bulunuyorlar(Seneye tek başına olacak). Her ne kadar bana en başta çok sönük gelse de (sınıflar, düzen) 2-3 ders sonra aslında ne kadar organize ve detaycı bir şekilde sadece çocukların zihinlerini doldurmaya yönelik hazırlandığını anladım. Malum Türkiye'den kalan bazı kreş diyince akla gelen klişeler vardı aklımda. Öğretmenimizi de çok sevdim. Sakin bir ses tonu, hoş mimikleri ve ilgili tavrı bizi epey rahatlattı. Dans, elişi, biraz hareket, kuşlar, arabalar..... devam ediyoruz bakalım... Biraz anne yardımıyla yapılanlarda bunlar işte :

Yukarıdaki koyunun orjinal yapımında ağzı yok ama bizimki tamam resmi bitirdik öğretmene verelim artık dediğimde:
- Hayıy anne bitmedi dedi
- Neden? dedim
- Ağzını yapmayı unuttuk da ondan deyip fırt diye kendisi çiziverdi!!!


Bu resmi çok severek yaptı. Hele de şu vagondaki yükleri.... Hamurları tek sıra dizmesi yeterliydi ama o 'benim kamyonum büyük, çok taşısın' deyip epeyce yükledi.

Bunu da her Cumartesi gittiğimiz MTKO'nun çocuk kulübünde yaaptık bir çiçek anneye diğeri de babaya...

1 yorum:

sunny_smiley dedi ki...

hamur araba nerede, hani?