30 Ekim 2009 Cuma

Bir Kadın Sorunsalı


Sürekli dön dolaş aynı noktaya gel. Çalışsam mı evde çocuğuma mı baksam?

2,5 senedir hayatımın anlamı oğlumla öpüşe koklaşa keyifli zamanlar geçiriyoruz ama gelin görün ki insan oğlusun yalnız ve yalnızca tek şey olunca hayatında (her ne kadar dünyanın en büyük hediyesi de olsa) bir süre sonra yılgınlık geliyor. Sadece onu düşünmek ve ona odaklanmak çok yoruyor insanı...Belki diyeceksiniz ne güzel işte bundan başka ne ister insan ama istiyor. Bir keresinde eşime "Artık tuvalette bari onsuz zamanım olsun"dedim. Çünkü bizimki tak tak kapıya vuruyor: "Anne gelebiirim?"; ben "gelme" diyorum sonra hop içeri dalıyor ve "anne tok tok yaptım ya ben".Vehasılı kelam Ege'yi çıkartırsam hayatımdan koca bir boşluk var şu an.

İşte burada umut ettiğim şey oğlum kreşe gidince ben de çalışmaya başlarım oluyor yani oluyordu. Bugün bize en yakın devlet kreşine gittik ve kadının bize söylediğini aynen yazıyorum: "Doğduğunda sıraya yazılmanız gerekiyordu şimdi olması çok zor, hatta şimdi yazılsanız bile sene 3,5 yaşında olacak daha da zor.Diğer tüm devlet kreşleri de böyle yapıyor" bunları duyunca ne yaparsınız çökersiniz! Hem de daha çok kendi adınıza, niye? Çünkü umutlarınız su düşmüştür, oğlunuz biraz gözyaşı döker "Anne oyun okulundan gitmiyek" diye ama siz tutunduğunuz dalı kaybetmişsinizdir. Sonra belki de sadece Türkiye'deki kadınlarda varolan bir kuruntu sizi yemeye başlar:Bu kadar sene boşuna mı okudum? Şimdi yaşım 32, oğluma bir 3 sene daha baksam oldu mu 35. Krizdi mirizdi derken kim ne olur kimbilir!

Haaaa özel kreş yok mu? derseniz var var ama trenle bir kaç durak gideceksin hadi bunu göze aldın, bir de aylık 1000 dolardan daha fazla bir para bayacaksın :)))Nasıl? Süper di mi?

Karamsar bir kadından kısa bir kriz nöbeti okuduğunuz, verdiğimiz rahatsızlıktan dolayı özür dileriz. Belki canım bal kabağımın resmine bakıp gülümsersiniz.

26 Ekim 2009 Pazartesi

Neler yabancıydı? -1-

Buralara gelip "ah bizim orda şöyleydi, burda böyle" dediğim şeyleri ara ara not almıştım. Neler yazmışım bir bakın:

Güzel ve bakımlı kadınlar diyarı: Buradaki kadınları parkta çocuğunu oynamaya getirdiğinde ince çorap ve topuklu ayakkabıyla (hem de ne topuklu) görebilirsiniz. McDonals'ta yerleri paspaslayan, metroda mermerleri parlatan, tramvayda şoförlük yapan, ofiste çalışan yani kısaca her nerede olurlarsa olsunlar, ne iş yaparlarsa yapsınlar tüm kadınlar hep bakımlıdırlar. Hele bir gün önümde yürüyen Ankara'da Tunalı'da karşılaşabileceğin tarzda giyinmiş bir teyzenin üç beş adım sonra çöpleri karıştırmaya başlaması beni çok şaşırtmıştı.

Erkekler ne yaparlar?: Erkekler evde oturur votka içerler. Hayatın her alanında kadınlar var. Hamileyken gittiğim büyükçe bir klinikte topu topu iki erkek doktor sayabildim. A'dan Z'ye her yerde kadın var: tramvayda şoför, kocaman binalarda boyacı(iç ve dış cephe dahil, bu süper hatunlar iskele kuruyorlar!!!), parklarda temizlikçi ve bahçıvan, pazarcı, otobüste muavin, hükümette ekonominin başı... kısaca her yerde kadın :)

Kasiyerlere dikkat: Onları sakın sıkıntıya sokacak bir şey yapmayın, bir şey rica etmeyin hatta mümkünse ayaklarına kapanın ki size hizmet versin. Sanki birileri onları silah zoruyla oraya oturtmuş. Bu zatlar keyifle yaptığınız alışverişin sonunu cehenneme çevirebilir. Asla gülümsemezler, çok yavaştırlar, bir sorunda yerlerinden kalktıklarında gelene kadar akşam olur ve mutlaka size verdikleri fişlerin kenarlarını yırtarlar.

Ara ara devam edeceğim bu konuda yazmaya ama şimdilik bu varan biiiiirrrr!!!!!

Hayatı sıfırlamak lazım

Hayatımı sıfırlama kararını tam 3 sene önce verdim. Dilini, yaşamını,insanlarını bilmediğim bir kente- Moskova'ya- geldim. Bu başlangıçta hiç bilmediğim bir sektörde bir işim, yolunu izini iki ayda öğrendiğim daracık bir evim, arkasına düşüp buralara geldiğim canım eşim ve karnımda henüz fasulye tanesi kadar olan bir can vardı. Anlayacağınız gerçekten süper bir başlangıçtı.

Köprünün altından çok sular geçti. Çok şey yaşandı, çok gözyaşı döküldü, çok eğlenildi, çok şey öğrenildi. Bu soğuk ama bir o kadar da sevilesi şehirde yaşadıklarımı yazacağım buraya: Oğlumla yaptıklarım, babuşka(nine) ve deduşkalardan(dedelerden) inciler, gezdiğim yerler ve tanıştığım kırk milletten insandan öğrendiklerim.

Şimdi yeni bir başlangıç daha yapıyorum ve artık sanal alemde kayıt tutuyorum.