Ara ara bana geliyorlar ve her şeye yetişmeye çalışıyorum ama maalesef bazen de değil kolumu göz kapaklarımı kaldıracak kadar bile enerjim olmuyor (bu bitmek bilmeyen soğuklar ve grimsi kıştan olabilir mi yoksa tamamen tembellik mi acaba?)
Ballandırarak amanda Sibirya'ya gidiyorum, şöyle gezi yazısı yazacağım,böyle resim koyacağım dedim ama hak getire!!! Ahanada oradan döneli tam bir ay oldu bir tren yolcuğu hikayesi anlattım orada kaldım. Neymiş efendim öyle atıp tutmamak lazımmış çünkü ben henüz ruhen blogcu olamamış, olmaya çalışan biriyim. Resimler benim bilgisayarımda değil, onları aktarmaya üşeniyorum, oturup uzun uzun anlatılası şeyler var ve on parmak yazamadığımdan oturup yazmaya üşeniyorum, takıntılı olduğum yazım kurallarını olabildiğince doğru kullanmaya çalışıyorum ama düzeltme yapmaya üşeniyorum.... falan da filan...
Neyse efendim sözün özü şu ki eninde sonunda bu gezi yazısını yazıp fotoğraflarla yayınlacağım ama 'ne zaman?' işte bu belli değil.......
Cumartesi günü yaptığımız Tretyakov Resim Galerisi gezisinde bahsetmek isterim. Fotoğraf çekmek yasak olduğu için maalesef herhangi bir görsel yok, ama bağlantıya tıklarsanız ne kadar harika şeyleri gördüğümüze siz de şahit olabilirsiniz. Özellikle koleksiyon kısmını tıklayıp biraz bakmanızı tavsiye ederim. Bütün gördüklerimizi, resimleri anlatamam ama benim ağzımın açık kalmasını sağlayan bir kaç noktayı yazmadan geçemiyeceğim:
Ballandırarak amanda Sibirya'ya gidiyorum, şöyle gezi yazısı yazacağım,böyle resim koyacağım dedim ama hak getire!!! Ahanada oradan döneli tam bir ay oldu bir tren yolcuğu hikayesi anlattım orada kaldım. Neymiş efendim öyle atıp tutmamak lazımmış çünkü ben henüz ruhen blogcu olamamış, olmaya çalışan biriyim. Resimler benim bilgisayarımda değil, onları aktarmaya üşeniyorum, oturup uzun uzun anlatılası şeyler var ve on parmak yazamadığımdan oturup yazmaya üşeniyorum, takıntılı olduğum yazım kurallarını olabildiğince doğru kullanmaya çalışıyorum ama düzeltme yapmaya üşeniyorum.... falan da filan...
Neyse efendim sözün özü şu ki eninde sonunda bu gezi yazısını yazıp fotoğraflarla yayınlacağım ama 'ne zaman?' işte bu belli değil.......
Cumartesi günü yaptığımız Tretyakov Resim Galerisi gezisinde bahsetmek isterim. Fotoğraf çekmek yasak olduğu için maalesef herhangi bir görsel yok, ama bağlantıya tıklarsanız ne kadar harika şeyleri gördüğümüze siz de şahit olabilirsiniz. Özellikle koleksiyon kısmını tıklayıp biraz bakmanızı tavsiye ederim. Bütün gördüklerimizi, resimleri anlatamam ama benim ağzımın açık kalmasını sağlayan bir kaç noktayı yazmadan geçemiyeceğim:
- Cumartesi günü normalde dinlemek ve eğlenmek içim olan bir gündür değil mi? (Türkiye'de bu böyledir en azından) ama burdakiler için müze gezmek için bir gün olabiliyor.
- Biz de müzeleri 'entel dantel dediğimiz tipler gezer' diye bir genel kanı vardır ve bu konu da genel de geyik konusudur ama buradaki müze ziyaretçileri yaş ortalaması 25-35 arası ve sıradan, sokaktan, normal insanlar yani gençler.
- Biz de müzeler sinek avlarken, burada resmen sıra bekledik. 4 tane ayrı kasa olmasına rağmen her kasa önünde 15-20 kişiye yakın kuyruk vardı. Bir ara çıkan bir haber vardı (aslında habere bağlantı yapacaktım ama gazetenin arşivinde bulamadım :((( ) ve haberde müzeler akşam geç vakte kadar açık kalacak ve ücretleri daha az olacak diye; sonrasındaki haberlerde artık gece geç saatlerde sokağa taşan kuyruklardan fotoğraflar vardı. O zaman da 'nasıl yani?' olmuştum ve dün de aynı şeyi yaşadım. Vay be dedim...
- Biletleri de sudan ucuz sanmayın 360 ruble (yaklaşık 19 tl)
- Tam 54 tane salon var (siz düşünün ne kadar büyük bir müze olduğunu) ve salonların numaralarına göre gezerseniz baştan sona sadece şöylece bakarak yaklaşık 2,5-3 saat sürüyor. Bir rehberle ve resimlere tek tek bakarak gezerseniz sanırım müzeden çıkmak 2 günü alır.
- Her salonun bir köşesinde, kadife sandelyede oturup resimlere göz kulak olan, yaşları yaklaşık olarak 60lardan başlayan, beyaz saçlı ama cingöz teyzeler var. Çaktırmadan da olsa fotoğraf çekmeye çalışanların yanında hemen bitiveriyorlar ve onları rezil ediyorlar :))))
- Çıkışta müzedeki resimlerin yer aldığı sayısız hediyelik eşya var: mıknatıs, ayna, kalem, kart, defter, karton torba, çerçeveler...ben bir ayna ve mıknatıs aldım. Ayrıca da bir kitap satışı yapılan bir yer var...Rusçam, Türkçeme yakın olunca sanırım almak istediğim kitaplar olacak oradan....
Burada yazdıklarımın 'amanda biz ne kadar kötü bir milletiz' gibi bir anlayışla yazmadığımı belirtmek isterim; sadece keşke biz de bunu yapsak ne güzel olur diye düşünüp yazdığım şeyler, özendiğim hatta bizim tarihimizden değil 54, nice 54 salonluk malzeme çıkar diye düşünmekten kendimi alamıyorum....
2 yorum:
usenmeyip usendigini yazdigin icin seni tebrik ediyorum, devamini bekleriz
O kadar güzel konulara değiniyorsun ki, okuduklarıma bayılıyorum.
Yorum Gönder