NİKAH DAİRESİ:
Nikah başlayana kadar doğal ortamda fotoğraflar çekildi. Hava 9 derecelerdeydi ve gelinimiz straplez gelinliğiyle donarak poz verdi ama ona rağmen üzerine bir şey giymedi.
Bu ufaklıklar düğünün şekerleriydi.
Bu maviş kızlar damatla gelini alıp nikah memuruna kadar götürdüler ve hem de çok hoş dans ederekten.....
Maviş kızlardan biri 6-7 tane mum olan tepsiyle masaya yanaştı. Bu mumların hepsi bir şeyi temsil ediyor: sağlık, mutluluk, para... her biri masaya yerleştirildi ve yeni evli çift bunları birlikte üfledi.
Ekmek tuza batırılıp yendi ve 'Yediğiniz en kötü şey bu olsun' dendi (Ekmeği tutan damadın annesi). Hani en kötü gününüz böyle olsun dileğinde bulunur gibi.. Ekmekten de kim daha büyük koparırsa ya da ısırırsa evde onun sözü geçermiş. Sonrasında birer kadeh şarap içilip arkalarına atıp kırdılar. Bunun neden yapıldığını sorarsanız şu gibi şeylerden dolayı:
Not 1:
Sofrada ilk gördüğüm şey MİS GİBİ KOKAN PASTIRMA....yani Rusların söylemesiyle BASTURMA
Not 2:
Bütün gece sık sık GORKA (acı) diye bağırıp alkış tuttuk, biz böyle bağırdıkça gelinle damat birbirini öperek ortamı tatlandırdılar. Hatta uzun uzun öpüşmeleri için ısrarcı bile olduk. Bir seferinde 12ye kadar saydık :)))
Not 3:
Tarkan burada da karşımıza çıktı. 'Oynama Şıkıdım Şıkıdım'ı Rusça versiyonuyla dinleyip tepindik...
Babası kızını damada teslim etti ve nikah kıyıldı.
Müzikler canlıydı. Arka tarafta bir saksafon var!
Maviş kızlardan biri 6-7 tane mum olan tepsiyle masaya yanaştı. Bu mumların hepsi bir şeyi temsil ediyor: sağlık, mutluluk, para... her biri masaya yerleştirildi ve yeni evli çift bunları birlikte üfledi.
İlk dans
Salonun alt katında yer alan odada misafirlerle birlikte yapılan ilk kutlama.... Şampanya ve çikolatayla...
Adet üzere nikahtan sonra şehrin güzel yerleri (meydanları, parkları, köprüleri..) gezildi ama ben sabahtan beri aç dolaştığımdan dolayı artık dayanamayıp kendimi yemek yenecek bir yerlere attım.O kısımda pek bulunamadım ve ayrıca havada soğuktu ve ben de imirin iti gibi titremek istemedim.
Ekmek tuza batırılıp yendi ve 'Yediğiniz en kötü şey bu olsun' dendi (Ekmeği tutan damadın annesi). Hani en kötü gününüz böyle olsun dileğinde bulunur gibi.. Ekmekten de kim daha büyük koparırsa ya da ısırırsa evde onun sözü geçermiş. Sonrasında birer kadeh şarap içilip arkalarına atıp kırdılar. Bunun neden yapıldığını sorarsanız şu gibi şeylerden dolayı:
- kaç çocuk olacak? kız mı erkek mi olacak? gibi şeylerin tahmini için
- Yeni bir gemi denize açılırken kırılan şarap şişesi gibi yeni bir hayata başlayan çiftin de yeni başlangıcı için
- (Batıl inanç olarak) Bardak kırılmasının iyi olduğuna inanıldığı için
Not 1:
Not 2:
Bütün gece sık sık GORKA (acı) diye bağırıp alkış tuttuk, biz böyle bağırdıkça gelinle damat birbirini öperek ortamı tatlandırdılar. Hatta uzun uzun öpüşmeleri için ısrarcı bile olduk. Bir seferinde 12ye kadar saydık :)))
Not 3:
Tarkan burada da karşımıza çıktı. 'Oynama Şıkıdım Şıkıdım'ı Rusça versiyonuyla dinleyip tepindik...
1 yorum:
rus düğünü serisi çok hoşuma gitti.hiç bilgim yoktu bak neler öğrendim:)hele kız alma kısmı çok eğlenceliymiş:)
egeye de okul hayatında başarı diliyorum.çok selam gurbet ellere.
Yorum Gönder