4 Eylül 2011 Pazar

Oğlum Büyürken -1-

4 yaşındayken EGE,
  • Kilosu 18, boyu da 1 metreden az kabarık
  • Türkçe'yi takılmadan konuşuyor. Cümleleri, vurguları çok düzgün. Biraz 'L' harfinde sorunumuz var ama şimdilik düzeltilmesi gerekmiyor hatta bu halini çok seviyorum.
  • Rusça konusunda ilerleme hızı beni çok sevindiriyor. Bunda özellikle izlettiğimiz çizgi filmlerin dilini Rusça seçmemizin çok faydası oluyor.
  • Caillou sonra Smeşariki ve şimdi de Wall-E ile devam eden bir seri yaptık. Yaklaşık bir haftadır günde 2 kere, sabah ve akşam Wall-E izliyor ve kalan zamanda da orada olanları bana anlatıyor.
  • Wall-E ile birlikte uzay, gezegen, astronot, roket, uzay gemisi gibi konularda soruları daha da arttı.
  • Rekabetçi bir yapısı olacak sanırım. Sabah kim üstünü önce giyecek? Kim çorbası daha önce içecek?
  • Bilgisayar, Wii vb. elektronik konularda oldukça dikkatli ve hızlı öğreniyor.
  • Tuvaletle ilgili tüm işlemleri artık kendisi yapabiliyor.
  • Neden sorusu dilinden düşmüyor.
  • Bazen kurduğu neden-sonuç ilişkilerini ben kurmakta zorluk çekiyorum.
  • Gittiği ve gördüğü yerleri hatırlamak konusunda çok iyi (annesi gibi yol ve yön bulma özürlü olmayacak)
  • Hala birileri ona vurduğunda ya da elinde bir şey aldığında ilk tepkisi  bana ya da babasına şikayet etmek oluyor; sonrasında canı acısa da 'Ama  o benim arkadaşım ben ona vuramam' dediği çok oluyor!! Son zamanlarda eğer arkadaşı bir şeyi vermezse elinden alıp kaçmayı öğrenmiş ama ben buna pek memnun olmadım :(
  • Bildiği konularda çok konuşuyor, bir oyunu sana anlatırken, bir şeyi nasıl yapman gerektiğini açıklarken susturmak mümkün değil!!!
  • Sabretmek konusunda çok yol aldık!! Hatta bu kelimenin tam hakkını verdiği zamanlar oldu.
  • Kolları ve elleri çok kuvvetli, demirlere asılıp kendi başına 3 tane ilerliyor. Ancak aynı şeyi bacakları için söyleyemeyeceğim. Koşarken bile sağa sola yalpalayarak koşuyor ve  çabuk yoruluyor. Bu nedenle, bisiklet sürmekten de yarım saat sonra vazgeçiyor.
  • Nur topu gibi üç tane dolgusu var!!! Hatta diş hekimi, bir çürüğünün içinden üzüm çekirdeği gibi bir şeyi zor çıkardı ama bu tecrübeyle de diş hekiminden korkmadığımızı anladık  (Sağolsun Tübitak Yayınlarından 'Diş Hekiminde')
  • Kemer takmayı çok seviyor, güneşli zamanlarda şapkasını mutlaka takıyor (hatta şapkasız çıkmıyor)
O büyüyor ve biz onunla her gün gençleşiyoruz!!!

Hiç yorum yok: