31 Aralık 2009 Perşembe

Bir İlk

Dün kendimizi (eski) komünist Moskova'nın (yeni) kapitalist kollarına attık... Hayatımda bir ilk yaşayıp kendime 2-3 şeyden daha fazla alışveriş yaptım ve kendi potansiyelime şaşırıp kaldım. Alışveriş konusunda oldukça cimri olan ben(çünkü ne fazla eşyam olsun isterim ne de 1 saatten daha fazla gezmeye mecalim olur), dün tam 33 yılın rekorunu kırarak 12 saat(gidiş geliş,yemek,çiş ve oyun araları dahil) alışveriş merkezinde kalıp tam 10 parça ürün aldım :))))) Ve hatta ilk kez yatağa girdiğimde suçluluk duymayıp bilakis çok mutlu oldum:)))))

Sevgili eşim,
Bana böyle bir ilk yaşattığın, benimle her anı paylaştığın için teşekkür ederim. Allah her şeyi gönlüne göre versin bir tanem! Hep derim sen bambaşkasın ve iyi ki sen varsın!

29 Aralık 2009 Salı

Bal Kabağım Sana İthafen

BENDEN SANA
Evrenin merkezinde önce sade ben vardım
Evvelden vardım ama senle arttım
Eğer ki senden önce bir damla sevdim ise
EGE'm senden sonra DERYA deniz oldum

Gönül gözümün odağı sensin
Günümün ışığı, gecemin huzuru senin sesin
Gözlerinin değdiği her yer CENNETim
Gördüğüm rüya değil oğlum, sen hayatımın gerçeğisin

En olmaz anda varoldun akıp giden günlerimde
Ellerin elimden tuttu bir düş bahçesinde
Emelim binken bir oldu
EGE'm senden öte ne söz var ne de şiir ömrümde


15 Aralık 2009 Salı

Hayata döndük


Zor geçen bir haftaydı bizim için. İlk kez bu kadar ciddi bir hastalıkla uğraştık ama şükürler olsun ki artık her şey yolunda... 2 gündür tam da eski kıvamımızdayız...Hastanede öğrendiklerim:

  • Oğlumun öksürük şurubuna alerjisi var hem de hemen hemen hepsine
  • Antibiyotikle de pek arası yok bizim bal kabağının
  • Her koşul ve durumda anneler asla kendini koy vermemeli çünkü çocuklar en çok anneleri ağladığında korkuyorlar
  • Hiç bir ilaç deva olmuyorsa babaannelerden kalan yöntemleri denemekte fayda var (her durumda değil tabii ki)
Ben tam böyle bir yazı yazmaya niyetlenirken ne oldu dersiniz? Hastane dönüşünü kutlayamadan feci bir öksürük ve tıkanmış burundan gelen namelere eşlik eden kırmızı bir boğazla kaldığımız yerden devam..... Detaylar uzun, yorucu ve can sıkıcı... ama tekrardan hayata dönüş yazısı yazmak için bekledim ki yine yarım kalmasın :) Artık İYİYİZ!!!! Her şey yolunda... Yanımızda dağ gibi babaannemiz var; onun metaneti, bilgileri, sabrı ve evde eşsiz yardımlarıyla bana her şey daha kolay geldi. Kocaman bir teşekkür borçluyuz Lüdmila Saburova'ya....Adı gibi kendi de sevgi dolu ve sabır küpü!!! TEŞEKKÜR EDERİM BABULA :)

7 Aralık 2009 Pazartesi

Daha ne kadar sürecek?

Tüm gün oradan oraya dolaşan çocuk şimdi kanepeden kalkmıyor... çok bitkin, 2 gündür halsiz ve sürekli "Anne beni kucağıma al" diyor... dün en azında az bir şey yemişti ama bugün sadece şu saate kadar sadece su içti. 2 dilim elma yemişti onu da çıkardı.

Dışarıda nazlı nazlı yağan kara çok heveslendi ama kendini ancak kanepeden koltuğa kadar taşıyabildi sonra "Anne uykum var dedi"...

Yine karnım ağrıyor diyor yani midesi bulanıyor!!!

2 Aralık 2009 Çarşamba

Hastayız...

Cuma günü babamız hastaydı. Bütün hafta sonu burnuna akmasın diye tıkadığı kağıt mendillerle dolaştı durdu, şimdi de bizim kabak hasta :( az önce ateşini ölçtüm: 37.8 (tabii dijital termometreyle ölçüğüm için az buçuk yanılmaya payı var!!!!). Burnu tıkalı, öksürüyor ve uyurken hafif hafif inliyor. Gece de 2şer saatlik periodlar halinde uyudu. Burnundan nefes alamayınca boğazı acıyor ve uyanıyor. Zorla iki fısfıs deniz suyu, rahatlama, sonra tekrar uyku tabii öksürük musallat olmazsa :(

Bu arada sabah 6 da bizim mutfak musluğunun bozulup akacağı tuttu, tüm tezgah ve önü su... biraz da dolabın içine akmış. Kör şafakta bir de dolap temizle, orayı burayı silmekle uğraş!!

Durum bu, sanırım sıra bende ama umarım ben Ege iyileştikten sonra hastalanırım yoksa işler karışır..Geçen haftaki uykusuzluk bir de 1-2 gece sürecekmiş gibi görünen gece nöbetleri zaten virüslere özel davetiye! Bakalım görelim...